Birgün deliler hastanesinde doktorlar bir organizasyon düzenlemişler.

Bütün tabureleri arka arkaya dizip otobüs gibi yapmışlar.

Başlamışlar delileri oturtmaya.

Bir deli oturmamış.

Bütün doktorlar gelmiş yanına sanmışlar adam akıllandı.

Adama sormuşlar

-Sen nie oturmuyorsun???

Adam ise demiş ki

-Otobüs çok kalabalık ben taksi bekliyorum!!!

2 deli denizin kenarında oturuyorlarmış bir deli 2 tane küp şekerini denize koymuş ve içmiş deli bu niye şekerli olmadı demiş. diğer deli de karıştırmadın ki şekerli olsun demiş.

iki deli oturuyormuş.aniden birisi kalkmış.öbürü''nereye''demiş.diyeri''seni aramaya''demiş.öteki''iyi çabuk gel ben seni burda bekliyorum''demiş

Bir deli hep kahveye gelip;
- Soğuk çay var mı, soğuk çay var mı diyormuş. Kahveci soğuk çay yok deyip gönderiyormuş. Ama deli yine gelip soğuk çay istiyormuş. Bir gün kahve sahibi çok sinirlenip çırağını yanına çağırmış ve ona;
- Sen şimdi bir çay yap, sonra onu soğut deli gelince soğuk çay var deriz ve deli de bir daha bizi rahatsız etmez. Çırak adamın dediğini yapmış. Deli gelmiş soğuk çay var mı demiş. Soğuk çay var demişler, deli;
- Isıtta içelim, demiş.

10 tane zenci varmış. bi gün bu zenciler alaaddinin sihirli lambasını bulmuşlar ve içinden cini çıkarmışlar.birinci zenci demiş ki beni beyaz yap.ikincide beni beyaz yap demiş.üçüncüde beni beyaz yap demiş dokuza kadar hepsi beni beyaz yap demiş.onuncu zenci demiş ki bunların hepsini sihay yap! xD

bir deli hergün bir yerini kesip tımarhaneden dışarı atıyormuş.Sonunda bunu gören hizmetçi sormuş:"sen niye hergün bir yerini kesiyon"demiş.Delide "kesiyorum çünkü ufaktan kaçıyorum"demiş

Bir gün Ali ve Ahmet adındaki 2 deli oturmuş konuşuyordu.
Ali Ahmet'e der ki:
- Git şu demir parmaklıklara bak bakayım yüksekse üstünden atlarız, aralıksa altından geçeriz.
- Tamam.
Biraz sonra gelir ve şöyle der.
- Kahretsin buradan asla kaçamayacağız.
- Neden?
- Parmaklık yokta ondan.

Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, bir şeyler yazdığını gördü:
- Kolay gelsin, ne yazıyorsun?
- Mektup yazıyorum efendim.
- Yaaa... Kime yazıyorsun?
- Kendime...
- Peki, ne yazılı mektupta?
- İlahi doktor bey, deli misiniz siz? Mektubu daha almadım ki, içinde ne yazdığını nereden bileyim...

Deliler akıl hastanesinde kendi aralarında trencilik oynuyorlarmış. Deli doktoru yanında oturan müdüre dert yanmaya başlamış:

-Ya şu deeliler trencilik oynuyorlar ya dayanamıyorum!

Müdür sormuş:

-Neden? Çok mu gürültü yapıyorlar?

Deli doktoru yanıt vermiş:

-Hayır,çok gürültü yapmıyorlar ama astımım olduğu için trenin çıkardığı dumandan bunalıyorum.

İki deli yolda geziyiyolarmış.Birinci deli ikinci deliye:

-Ben çok susadım demiş.İkinci deli birinci deliye:

-Benim yerimede su iç demiş.Birinci deli gitmiş. İkinci deli bekliyormuş.Birinci deli gelmiş.Birinci deli ikinci deliye

ben kendi yerime temiz su içtim.Senin yerinede kirli su içtim demiş.:)

Bir gün Temel'in annesi ölmüş vasiyeti şöyleymiş; oğlum ben öleceğim, ben ölürsem bana mutlaka bir mezar taşı yaptır. Ancak ne yazık ki Temel'in parası yokmuş, aklına bir fikir gelmiş başka bir yerden mezar taşı çalmış, kendi annesinin mezarına dikmiş. Dursun bu olayı fark etmiş demiş ki;
- Ula Temel sen ne yapaysun, taşta başkasının ismi yazayı, der, Temel;
- La boş ver Dursun zaten annemin okumasi yazmasi yoktur.

Bir gün delinin biri taksiye biner.Şans eseri arabanın frenleri patlak çıkar yokuş aşağı inerken taksici frene basar araba durmaz.Deliye:

-Kusuruma bakmayın ama frenlerde arıza var.Araba durmuyor, der.Deli:

-o zaman taksimetreyi kapa... der