FIKRALARIMIZ.COM

Komik Fıkraları Okuyun

Kayserili Fıkraları

ANA SAYFA > - Kayserili Fıkraları

O Da Kayseriliydi Fıkrası

İki Kayserili uçağa biner, birbirleriyle sohbete başlarlar

- Amerika da ne yapıyorsun

- Fabrikalarım var

- Peki sen ne iş yapıyorsun

- Ben de bir fabrikada işçi olarak çalışıyorum

- Kaç senedir

- 25

- Sen nasıl Kayserilisin böyle 25 senede o fabrikanın sahibi olman lazımdı deyince öteki (içini çekerek)

- Aahh ahh çalıştığım fabrikanın sahibi de Kayseliydi işte bu yüzden olamadım

Kayserili Fıkraları, berna özgenel paylaştı

2 Kere 2 Fıkrası

Bir gün Kayserili çocuğa hocası 2 kere 2 kaç eder? Diye sormuş.

Çocuk da:

- Alırken mi satarken mi hocam?

Kayserili Fıkraları, Selenay paylaştı

Zili Nasıl Çalarmış Fıkrası

Uzun yıllardır görüşemeyen iki Kayserili arkadaş, bir gün yolda karşılaşırlar. Kucaklaşıp hasret giderdikten sonra biri diğerine;

-"Bu kadar zamandır görüşmedik. Akşama yemeğe bize gel. Yer, içer sohbet ederiz" dedi.

Öteki bir Kayseriliden beklenmeyecek bu cömertliğe şaşarak;

-"İyi ya, gelirim. Yalnız bana adresi ver" dedi..

Arkadaşı;

-"Falanca mahalle, filanca sokak" diye tarife başladı. "İşte o sokağa gelince soldaki büyük beyaz kapının zilini burnunla çalarsın" deyince öteki sordu;

-"Adresi anladım da zili niye burnumla çalıyorum?..

-"Canım bunda anlamayacak ne var? Elin kolun hediyelerle dolu olacağı için zili ancak böyle çalabilirsin...

Kayserili Fıkraları, Selenay paylaştı

Aynı İlaçlar Fıkrası

Doktor, muayenehaneye ilk kez gelen hastadan 50 bin, sonraki muayenelerde 30 bin lira alıyordu. Bunu öğrenen Kayserili, muayeneye ilk gidişinde:

-İşte yine geldim doktor bey dedi. Doktor soyunmasını söyledi. Muayene etti, ücretini aldı,

-Sağlığınız düzeliyor. Aynı ilaçları kullanmaya devam edin!

Kayserili Fıkraları, Sema Demir paylaştı

Giriş Kapısı Fıkrası

Kayserili Tuhafiyeci dükkanından geçimini sağlayabiliyor, bir kösede üç beş kuruş da biriktirebiliyordu.

Günün birinde sağındaki dükkan boşaldı, derken orası da tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha... Rekabet başladı, işleri kötüye gitti.

Ama sonunda bir çözüm yolu buldu :

Sağındaki komşusu, dükkanının üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdırmıştı.

Solundaki, en büyük tuhafiye mağazası, yazılı bir bez asmıştı.

Bizimki,

ikisinin ortasına su yazıyı koydurdu :

Mağazaya buradan girilir.

Kayserili Fıkraları, KAYSERİLİ paylaştı

50 Bin Lira Fıkrası

Oğlu, Kayseriliden para istedi:
- Baba 500 bin lira verir misin? Kayserili :
- 400 bin mi? Naapcan lan 300 bini. 200 bin neyine yetmiyor. Al sana 100 bin yeter." der ve çıkartıp 50 bin lira verir.
Bunun üzerine oğlu pişkin pişkin güler:
- Baba bana zaten 50 bin lira lazımdı. Kayserili:
- Bak kerataya, sahte para vermesem kazıklayacaktı beni...

Kayserili Fıkraları, ece kaya paylaştı

Kayseri Pastırması Fıkrası

Eski yıllarda komşu illerden bir yolcu Kayseri'ye gelmiş. Pastırmanın çok methini duymuş, hatta birkaç sefer de yemiş. Ancak pastırma aleyhinde çıkan dedikodulardan da oldukça rahatsızmış. Tek problemi eşek etinden pastırma satmayan bir dükkan bulup oradan almakmış. Adamcağız şüpheli bakışlarla pastırmacılar çarşısını dolaşıp dükkanları inceleyip (şurası satar, burası satmaz; şurası daha temiz, burası pasaklı vb.) düşünürken, yazı tura atmak gelmiş aklına. Atmış yazı turayı, denk gelen dükkana girmiş. Adamın şüpheli bakışlarla girip pastırmaları incelediğini anlayan Kayserili esnaf, adamın ne için bu kadar incelediğini de tahmin etmiş ve bir oyun oynamayı düşünmüş. "Buyurun" demiş esnaf.

Adam yine tedirgin:

– Pastırma alacağım da! Diye kekelemiş korkarak.

-Tabii derhal, ne kadar?

- İki yüz gram yeter. Çok severim de... Ama öbür tarafını diyememiş. (yani aman eşek eti olmasın diyecek) Kayserili anlamış vaziyeti. Parçayı tarttıktan sonra satırla kıymaya başlamış. Adam;
- Hemşehrim bu niye bu kadar zor kesiliyor öyle.

Kayserili hemen taşı gediğine oturtmuş:

- Sorma birader, bu namussuz eşek iken de böyle inattı.

Kayserili Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Ticaret Matematiği Kayseri Fıkrası

Emekli öğretmen yolda giderken, yanına son model bir araba durmuş. İçinden çıkan bir genç:
– Hocam, sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim.
Öğretmen genci tanımamış. Genç:
- Benim hocam Hacı Bekir, tanımadınız mı? Kayseri Lisesi'nden.
– Öğretmen biraz hafızasını yoklayınca genci tanımış.
– Oğlum Hacı Bekir seni tanıdım ama bu ne zenginlik, sen fakir bir öğrenciydin. Hacı Bekir anlatır:
– Öyleydim hocam ama, okuldan sonra ticarete başladım. Kısa zamanda biraz para kazandık. Bunu duyan öğretmen iyice şaşırır:
– Oğlum ticaret hesap işidir. Ben seni matematikten sınıfta bırakmamış mıydım, sen nasıl ticaret yapıyorsun?
– Valla hocam matematik falan bilmem. 1'e alıp 4'e satıyorum. Aradaki 3'le de geçinip gidiyoruz…

Kayserili Fıkraları, matematikçi paylaştı

Pazarlık Fıkrası

Kayseri'de bir ilkokulda matematik dersinde öğretmen öğrenciye sormuş:

"Altı kere altı?"

"Otuz dokuz."

"Otur, sıfır." diye bağırmış öğretmen.

Öğrencinin bir arkadaşı dönüp merakla sormuş:

"Ya bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?"

"Pazarlık edecektim, anlamadı."

Kayserili Fıkraları, ali paylaştı

Trabzon - Kayseri Savaşı Fıkrası

Bir gün Trabzonlu ile Kayserililer savaş yaparmış. Kayserililer düşünmüş.

-biz bunları vuramıyok onlarda bizi öyle bir şey yapmalıyız ki onları siperden çıkaracak adam sormuş;

- Trabzonlularda en çok hangi isim kullanılır cevap gelmiş

dursun demişler ve dursun diye bağırmışlar bütün dursunlar ayağa kalkmış hepsini vurmuşlar geriye bir kişi kalmış Trabzonlulardan o da demiş ki

- Kayserililer en çok parayı sever demişler adam

- Aha 10 tl!!! diye bağırmış sonra herkes paraya bakmış o adam da herkesi vurmuş

Kayserili Fıkraları, ogün paylaştı

Kayserili Çiftçi Fıkrası

İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili... sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övünecekler...Kayserili tarlalarının çokluğundan, işçi yetiştirememekten, ürünlerin her sene telef olmasından bahsedince Adanalı atlıyor:

"Benim çiftlikte, sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyor, biz hâlâ çiftliğin öteki ucuna yetişemiyo oluyoz, çaresiz geri dönüyoruz."

Kayserili de hiç bozuntuya vermeden lafı yapıştırıyor:

-Yahu bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçen sene sattık, illet onlarla yolculuk yaa...

Kayserili Fıkraları, rapçi paylaştı

Birlikten Güç Doğar Fıkrası

Bir İngiliz: holigan;
İki İngiliz: kavga;
Üç İngiliz: savaş;
Bir Fransız: aşık;
İki Fransız: duel;
Üç Fransız: Paris komunası;
Bir Zenci: basketçi;
İki Zenci: basket takımı;
Üç Zenci: güneş tutulması;
Bir Kayserili: satış noktası;
İki Kayserili küçük bir pazar;
Üç Kayserili: Hipermarket;

Kayserili Fıkraları, asena paylaştı

Diğer Sayfalar: 1 [2]3

Kayserili Fıkraları Arşivi

FIKRANIZI EKLEYİN