Bir gün öğrencinin biri Nasrettin Hoca'nın yanına gelir ve sorar;
- Hocam, İngilizce konuşmak günah mıdır? Nasrettin Hoca;
- Yes, der.

öğretmen sınıfta şu soruyu sordu:

-nehirler,çaylar,kar ve yağmur suları hep denize dökülüyor.Nasıl oluyor da deniz taşmıyor?

Öğrencilerden biri saf saf yanıt verdi:

-Suyun fazlasını balıklar içer de,onun için öğretmenim :)

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.

Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış";

fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş";

jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış";

matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış";

antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".

Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.,

Adam cevap verir:

- "Boru yetmedi."

Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:

-"Getir bakayım şu karneyi!"

-"Al baba..."

Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.

-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"

-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."

Öğretmen öğrencilerinden ortalama yüz kelimelik, konusu evcil hayvanlar olan bir kompozisyon yazmalarını istemişti. Ertesi gün öğretmen, Gökben'in verdiği kağıtta şunları okudu:"Geçen hafta kedimiz kaybolmuştu. Ben sokak sokak dolaşıp ona seslenmeye başladım, pamuk, pamuk, pamuk, pamuk, pamuk..."

öğretmeni çocuklara ödev verir.
ali eve gider gitmez ödevinin başına oturur.
ödevini nasıl yapacağını bilemez.
annesine gidip nasıl yapacağını sorar.
annesinin mutfakta kullandığı sana adlı yağı biter. annede sinirinden:
sana sana der. çocok hemen olduğu gibi bunu yazar.
babasına gider. babası gazete okuduğu için:
gitbaşımdan diye cevap verir. çocuk aynen yazar.
sonra abisine gider.oda tarzan diye bağırmaya başlar. çocukta bunu aynen yazar.
ablasına gider ve ablası telefonla görüştüğünden dolayı olmaz şekerim bugün işim var der çocuk yazar
kardeşinin de oyuncağının pili bittiği için pili bitti pili bitti der
ve çocuk aynısını yazar
okula gittiğinde öğretmenle arasında şu konuşma geçer:
ali:sana sana
öğretmen:çocuğum yaptığın ödevi okurmusun
ali:git başımdan
öğretmen:sen kendini ne zannediyorsun
ali:tarzan
öğretmen:seni büdüre götürücem
ali:olmaz şekerim bugün işim var
öğretmen bayılır
ali:pili bitti pili bitti

Bir gün öğretmen öğrencisi Yeter'e sorar:
-kızım 20'ye kadar sayar mısın?
Yeter:
-öğretmenim saygısızlık etmek istemem ama 20 ye kadar saymak için ayakkabımı ve çorabımı çıkarmam gerek.
Öğretmen:
-neden?
Yeter:
-elimdeki on parmak bana yetmiyor ayağımdaki on parmak da gerekiyor.

Öğretmen Temel'e sorar
Göz,kulak,burun ne işe yarar?
Temel:
-Öğretmenim göz görmeye,kulak işitmeye,burun da karıştırmaya yarar öğretmenim.

babası,önündeki boş kağıda bakan seçil'e sordu
-kızım ne resmi yaptın?
-babacığım,çimenlikte bir keçi resmi yaptım.
-ben bu resim de çimen görmüyorum?
-keçi yedi.
-eee,keçiyi de göremiyorum?
-yiyecek bişey bulamayınca oda gitti.

Adamın biri elinde eşşeği ile ilerliyomuş sonra iki tane çocuk adamla dalga geçmişler söyle demişler amca oğlunmu diye dalga geçmişler adamda evet demiş sonra arkasını dönerek şu cevabı vermiş sizin gittiğiniz okula kaydını yaptırcam demiş

Öğretmen öğrencisine sorar: Yavrum öküz nedir?
Öğrenci:Biz onu geceleyin ışıklar kesilince yakarız.
Öğretmen:Hayır yavrum ona lüks denir.
Öğretmen başka bir öğrenciye söz vererek:Evet yavrum
Öğrenci:Öğretmenim Sezercik öküzdür.
Öğretmen :Hayır yavrum ona öksüz derler.
Öğretmen artık dayanamaz:Öküz yavrum, öküz nedir diyorum.

Temel oğluna sormuş !

-Dün okulda ne yaptınız?

-Dinamit yaptık baba.

-Bugün ne yapacaksınız?

-Okulu yapıcaz baba.