FIKRALARIMIZ.COM

Komik Fıkraları Okuyun

Askerlik Fıkraları

ANA SAYFA > - Askerlik Fıkraları

Lazer Fıkrası

Komutan bölüğe bir bilgisayar aldırır ancak yazıcı almayı unutur. Postasını çağırır ve ona "git bana bir lazer yazıcı getir" der. postası gider bölüğün içindeki bütün erlere laz olup olmadığını sorar, bir laz bulur ve komutanın yanına getirir. Komutan postasına "bu kim?" diye sorar ve posta komutana "bir tane laz er getirdim" der.Komutan ise "iyi ki scan-er istemedik" der ve asker de "onu da bulabilirim komutanım" der.

Askerlik Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Tos-Ba-Ğa Fıkrası

Komutan bir gün askerleri sıraya diziyor ve okuma bilenler ve bilmiyenleri ayırıyor.
Bilenlerin bilmeyenlere öğretmesini istiyor ve bir hafta zaman veriyor.
Okumayı öğrenenlere de benden bir hafta izin diyor ve bir hafta sonra komutan askerleri bir kara tahta önüne topluyor ve tahtaya kaplumbağa yazıyor ve hadi okuyabilen var mı diyor ama kimseden ses soluk yok.
Komutan hadi size bir şans daha diyor ve size yazdığım kelimenin resmini çizeceğim diyor ve kafasını, ayaklarını, kabuğunu falan çiziyor ve hemen askerlerden biri atlıyor.
Komutanım ben buldum okuyabilir miyim diyor ve komutan tabii ki diyerek hadi oku bakim diyor ve (asker heceleyerek) tos-ba-ğa diyor.

Askerlik Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Diktatör Fıkrası

Diktatör general askerleri ile yolda giderken askerlerden biri hapşırmış. Diktatör arkasını dönüp;
- Kim hapşırdı? Demiş. Askerler korkudan bir şey söyleyememiş.
Diktatör bunun üzerine birinci sırayı kurşuna dizmiş.
Sonra yola devam etmişler biraz sonra yine bir hapşırık sesi gelmiş.
Diktatör kim hapşırdı deyince yine korkudan kimse kimin hapşırdığını söyleyememiş.
Bunun üzerine diktatör ikinci sırayı kursuna dizmiş.
Biraz sonra yine birisi hapşırmış.
Diktatör arkasına dönüp sormuş kim hapşırdı deyince. Bir asker ben hapşırdım demiş. Diktatör general askere dönüp:
- Çok yaşa, demiş.

Askerlik Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Geri Zekalı Kamyon Şoförü Fıkrası

Mehmet er olarak askerliğini yapmaktadır. Ve komutan her gün Mehmet'i 10 km uzaktaki şehir merkezine yürüyerek gönderir ve kendisine günlük bir Sözcü gazetesi aldırır. Mehmet her gün şehir merkezine yürüyerek gider ve öğleden sonra saat 15:00'e doğru da kışlaya geri gelerek komutanına aldığı gazeteyi verir. Aradan 10-15 gün geçer ve Mehmet her gün aynı işlemi yapmaktadır. Bir gün Mehmet bu kadar uzun yolu her gün gitmeye dayanamaz ve şehre gazete almaya gittiğinde aynı Sözcü gazetesinden 4 adet alır ve karargaha geri döner ve komutana gazetelerden bir tanesini verir. Diğer 3 gazeteyi de kendisinde saklar.
2. Gün Mehmet sanki şehre gitmiş gibi yapar ve garnizonda sote yerlerde oyalanır ve öğleden sonra saat 15:00'e doğru dün aldığı Sözcü gazetelerinden birisini daha komutana verir.
3. Gün Mehmet şehre gitmez ve öğleden sonra saat 15:00'e doğru komutanın yanına giderek aldığı gazetelerden bir tanesini daha verir.
4. Gün de aynı şeyi yapar ki; komutan Mehmet'e hışımla seslenir ve der ki:
- Sen bu gazetelere gelirken göz gezdiriyor musun, bakıyor musun? Mehmet endişe ve korkuyla;
- Hayır komutanım, hiç bakmıyorum, der. Komutan tebessüm ederek Mehmet'i yanına çağırır ve der ki;
- Gel o zaman sana komik bir şey göstereyim, geri zekalı bir şoför, 3 gündür aynı araba ile aynı ağaca çarpıyor... Bak 3 gündür gazetede adamın da, çarptığı arabanın da ağacın da resimlerini koyuyorlar, der.

Askerlik Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

İslamın Şartı Fıkrası

TEMEL ASKERDE
Askerde Temel’i komutan çağırır. Der ki;
- Oğlum söyle bakayım İslamın şartı kaçtır?
Temel cevap verir. Der ki "40.” Komutan basar ona dayağı. Ağzı burnu kana boyanır. Çıkar dışarı, Dursun onu görür ve sorar:
- Oğlum ne oldi sağa? Temel der ki:
- Komutan sordi bana islamun şartı kaçtur, 40 dedum bastı bağa dayaği. Dursun da der:
- Oğlum sen hasta misun? Git komutanın elini op. De ki Özür dilerum islamın şarti 5' tur. Temel de:
- Asıl sen hastasun. Adam 40'ı kabul etmiyi 5'i nasi kabul etsun, der.

Askerlik Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Patlama Fıkrası

Karada savaş bütün şiddetiyle sürerken ,uçaklar indirme yapıyormuş. Temel savaş alanına paraşütle süzülerek iniyormuş.İnerken bir de ne görsün ? Hemşerisi Dursun , paraşütsüz yukarı doğru yükseliyor.Tam hizasına gelince " Ula Dursun " diye bağırmış :
- Biz atlayış yaparken ,sen nereden geliyorsun ? Dursun cevap vermiş :
- Cephanelikten!..

Askerlik Fıkraları, Sevda paylaştı

Kamuflaj Yarışması Fıkrası

Askerde kamuflaj yarışması vardır. Herkes çuvallara girecek, komutan gelip tekme atacak; onlar da hayvan sesleri çıkaracaklardır; komutan da beğenirse onaylayacaktır. Komutan birinci çuvala vurur. "Hav hav hav", komutan "aferin" der, "köpek çuvalı". İkinci çuvala vurur, "miyav miyav". Komutan gene beğenir. Böyle on on beş çuval gezer... Hepsi çok iyi taklit yapıyorlardır. En son çuvala vurur ses yok. Daha sert vurur gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok. Askerlere emir verir iyicene tekmeleyin diye. Çuvaldan kan sızmaya başlıyor. Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
- Patateeeees, vurmayın, patateeeeeeeees

Askerlik Fıkraları, sude ernaz paylaştı

Kim Kırdı? Fıkrası

Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış. Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş. Eri çağırarak:
- Bu ne küstahlık, demiş. Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
- Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma! Neye uğradığını anlamayan er:
- Baş üstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş:
- Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?

Askerlik Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Annenin Ne Diyor? Fıkrası

Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi:
- Babam, birliğinizi şu karşıdaki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi. Yüzü moraran albay da şöyle dedi:
- Demek öyle söylüyor! Peki anneniz ne diyor?

Askerlik Fıkraları, BEDİRHAN paylaştı

Boynuzlarında Tutarım Fıkrası

Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar:
- Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?
- Vururum.
- Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?
- Vururum
- Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin. Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?
- Vururum.
- Olmadı.
- Koşup karargaha haber veririm.
- Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle...
- Vururum.
- Olur mu canım. Ben senin komutanınım.
- Döner karargaha haber veririm.
- Yahu ben düşman bölüğü değilim ki.
- Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim...

Askerlik Fıkraları, serdar paylaştı

Kaçmaya Çalışıyor Fıkrası

İkinci dünya savaşı sırasında bir İngiliz Almanya üzerinde düşürülür. Almanlar bunu esir alırlar fakat İngiliz'in bir bacağı ve iki kolu kangren olmuştur. Almanlar ilk önce bacağı keserler ve İngiliz Almanlardan bu bacağı ana vatanı olan İngiltere'ye atmalarını ister. Almanlar da atar. Sonra İngiliz'in kolu kesilir, İngiliz yine aynı dilekte bulunur ve Almanlar da yerine getirir. Bu sefer de Almanlar öteki kolu keserler. İngiliz her zamanki gibi Almanlardan kolu ana vatanına atmalarını ister fakat Almanlar "OLMAZ!" derler, İngiliz nedenini sorunca şöyle cevaplarlar:
"SEN GALİBA KAÇMAYA ÇALIŞIYORSUN!"

Askerlik Fıkraları, semih paylaştı

Gök Gürültüsü Fıkrası

İki asker çadırda uyuyorlardı.
Birden bir gürültüyle yerlerinden fırladılar. Biri diğerine sordu;

- Bomba mıydı, yoksa gök gürültüsü mü?

- Bombaydı galiba.

- Aman çok şükür. Gök gürültüsünden ödüm patlar da...

Askerlik Fıkraları, sinem paylaştı

Diğer Sayfalar: 1 2 [3]4 5 6 7

Askerlik Fıkraları Arşivi

FIKRANIZI EKLEYİN