FIKRALARIMIZ.COM

Komik Fıkraları Okuyun

Nasrettin Hoca Fıkraları

ANA SAYFA > - Nasrettin Hoca Fıkraları

Ciğer Fıkrası

Nasrettin Hoca evine sık, sık ciğer getirdiği halde bir türlü onları yemek kendisine nasip olmaz. Her seferinde hanımı :

- Kahrolası kedi ciğeri yedi, hınzır hayvan ciğeri yemiş, canı çıkasıca sarman kedi ciğeri aşırmış, diye bahaneler uyduruyormuş. Bir gün dayanamamış Hoca. Hemen bir kenarda duran baltayı kapıp, mutfak dolabına yerleştirmiş. Hanımı:

- "Ne yapıyorsun Hoca demiş, baltanın dolapta işi ne?" Hoca cevap vermiş:

- "Hanım hanım, sen bizim kediyi hâlâ tanıyamamışsın. Üç akçelik ciğere tenezzül eden hayvan kırk akçelik baltayı bırakır mı sanıyorsun?."

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Kaybettin Fıkrası

Nasrettin Hoca, bir gün eşeğiyle odun getirir. Karısına:
- "Hatun, eşek çok yoruldu, onu bir yemleyiver," diye seslenir. Karısı da:
- "Efendi, benim işim var, sen yemleyiver," der.
Hoca sıcaktan iyice bunalmış vaziyette kendini minderin üzerine atar.
- Olmaz! Hiç halim yok, veremem, sen ver der.
Eşeğin yemini sen vereceksin ben vereceğim derken iş kızışır. Kim önce konuşursa eşeğe o yem vermek üzere bahse tutuşurlar. Az sonra kadın, el işini alarak komşuya gider. Aradan biraz zaman geçer. Eve bir hırsız girer. Hocayı görünce kaçacak olur. Ama Hocadan hiç ses ve tepki gelmediğini anlayınca kaçmaktan vazgeçer. Ortalıkta ne var ne yoksa koca bir çuvala doldurur. Hocanın gözleri önünde çuvalı yüklenerek evden çıkar. Karısı epey zaman sonra eve girip evin halini görür. Eşyaların yerinde yeller esmektedir. Telaşla:
- "Bu ne hal? Efendi! diye çığlık atar."
Hoca yattığı yerden doğrularak:
- "Haydi bakalım Hatun, bahsi kaybettin. Eşeğin yemini sen vereceksin."

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Gözlük Fıkrası

Bir gün Nasrettin hoca yatağa gözlükle yatmış eşi sormuş hocam niye yatağa gözlükle girdin. Hoca; "son zamanlarda rüyaları bulanık görüyorumda ondan." demiş

Nasrettin Hoca Fıkraları, hamza yona paylaştı

Fark Var Fıkrası

Bir gün Nasrettin Hocaya sormuşlar:
- Hocam, bir adam karısını öperse orucu bozulur mu?
Hoca şu cevabı vermiş:
- Yeni evlenmişlerse bozulur, amma ikinci senede bilmem. Üçüncü senede ha bir tahtayı öpmüş, ha karısını, o zaman orucu bozulmaz.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Durumu Kurtarma Fıkrası

Hoca ne kadar uğraştıysa da bir türlü ata yardım alamadan binemeyince "hey gidi gençlik" der ve yola revan olur. Halktan uzaklaştıktan sonra, kendi kendine:
- Senin gençliğini de biliriz ama neyse...

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Huysuz Eşek Fıkrası

Hoca eşeğini pazara götürüp satmak ister. Bir müşteri çıkar. Eşeğin yaşını anlamak için dişine bakmak ister ama eşek adamın elini ısır. Adam söylenerek çeker gider. Başka bir müşteri gelir, o da eşeğin kuyruğunu kaldırıp çekecek olur. Eşek adamın kaba etine bir çifte yer. O da kızar ve topallaya topallaya oradan uzaklaşır. Onları gören bir kişi Hoca'ya der ki:
- Hocam, bu eşeği kimse almaz. Baksana, önüne geleni ısırıp, tekmeliyor.
Hoca şöyle cevap verir:
- Zaten ben de onu pazara satmak için getirmedim. İnsanlar görsünler de benim neler çektiğimi anlasınlar diye getirdim.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Merdiven Fıkrası

Hoca, gençlik döneminde bahçelerden birine girerek biraz meyve yemek istemiş. Uzun bir merdiven dayayarak duvarın üstüne çıkmış. Merdiveni duvarın üstüne çektikten sonra bahçeye sarkıtmış. Tam bahçeye ineceği sırada bahçıvan tarafından yakalanmış.

Bahçıvan:

- Kimsin sen? Burada ne yapıyorsun? diye sormuş. Genç Nasrettin:

- Hiç, merdiven satıyorum, demiş.

Bu cevaba canı sıkılan bahçıvan bağırmış.

- Burada merdiven satılır mı delikanlı? Sen kime maval okuyorsun? ...
Nasrettin başını sallamış.

-Bu merdiven amca. Bakkalda satılacak değil ya! Merdiven satmanın yeri mi olur? diye karşılık vermiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, esra paylaştı

Davetsiz Misafir Fıkrası

Nasrettin Hoca, günlerden bir gün evine dönerken büyük bir konağa bir sürü insanın girip çıktığını görmüş.
Konaktan çıkanlardan birine yaklaşıp içeride neler olduğunu sorunca, adam: "düğün var" demiş. Düğün lafını duyan Hocanın gözünde kızarmış tavuklar, hindiler, tepsi tepsi pilavlar canlanmaya başlamış. Hemen oradan boş bir kağıt bulup bir zarfa koymuş, sonra da doğru konağa gitmiş. Uşaklardan birine: "Efendini göreceğim, çok saygıdeğer birinden mektup getiriyorum..." demiş.

Uşak hemen Hocanın önüne düşmüş, onu efendisinin huzuruna çıkarmış. Hoca "Şenliğiniz mübarek olsun. Zamansız geldiğim için bağışlayın" deyip, mektubu vermiş. Ve hemen ilk davette sofraya çökmüş, derhal iştah ile atıştırmaya başlamış. Düğün sahibi Hocanın getirdiği zarfı bir zaman elinde evirip çevirdikten sonra,

- "Efendi, bir yanlışlık olmasın. Bu zarfın üzeri yazılı değil" diye sormuş.

Hoca da başını sofradan dahi kaldırmadan cevap vermiş:

- "Kusura bakmayın efendi hazretleri, biraz aceleye geldi. Esasında onun içi de yazılı değildir!."

Nasrettin Hoca Fıkraları, dersimiz.com paylaştı

Hocanın Şansı Fıkrası

Günün birinde Hoca ve komşuları yiyecekler üzerine konuşmaya dalmışlardı. Hoca bu konuşmayı sevmiş ve konuştukça da konuşmaya devam etmişti. Bazen konuşur, bazen de dinlerdi. Oradakilerden biri Hoca'ya:
- "Hocam şu anda neye sahip olmak istersin?" diye sordu. Bunun üzerine Hoca düşünmeden:
- "Helvam olsun isterim. Uzun zamandan beri helva yemeye fırsatım olmadı" diye cevap verdi. Bunun üzerine komşusu:
- "Hocam bu niye böyle?" diye sordu. Hoca da:
- "Evet, unumuz olduğunda şekerimiz yoktur. Şu anda biraz şekerimiz var, fakat yağımız yok. Yağı bulduğumuzda da, un bulamayız. Bu yüzden helva yemedim" diye devam etti.
- "Çok doğru Hocam! Hepsinin tam olarak bulunduğu bir anınız olmadı mı?" diye arkadaşları sordu. Bunun üzerine Hoca:
- "Ha, o zaman da ben evde değildim" diye cevap verdi.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Yalnız Ağzını Açtı Fıkrası

Geveze bir adam bir defasında bir toplantıda konuştuğunda, Hoca sık sık esner. Toplantıya katılanların hepsi de evlerine dönerler. Geveze adam Hocaya:
- Hoca! Hoca! Siz ağzınızı hiç açmadınız, der. Hoca da hemen şöyle cevap verir:
- Ne yapmalıydım yani? Ağzımı öyle açtım ki, az kalsın ağzım parçalanacaktı.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Mayalanmaz Ama Fıkrası

Nasrettin Hoca bir gün göl başına gider gölü mayalamağa çalışır.

Bunu gören biri:

- Hoca Efendi, ne yapıyorsun? der.

Hoca da gölü mayalamak istediğini söyler.

- Hoca Efendi, hiç su mayalanır mı?

- Mayalanmadığını ben de biliyorum, ama bir de mayalanırsa, bütün köylü yoğurt yemeye doyar, der Hoca.

Nasrettin Hoca Fıkraları, suzan paylaştı

İnşallah Benim Hatun Fıkrası

Bir gece hoca karısı ile konuşurken şöyle demiş :
"Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim."
Karısı çıkışmış :
"Efendi inşallah de"
Hoca hiddetlenmiş :
"Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu"
Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış, biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Hoca'ya :
"Bana bak baba Filan köye nerden gidilir?"
Hoca da ilgisiz bir tavırla cevap vermiş :
"Bilmem"
Sipahi yoluna devam etmek isteyen Hoca'yı bırakmamış ve kamçıyla birkaç defa şiddetle vurduktan sonra bağırmış :
"Seni gidi hain herif seni Bilmezsin ha Çabuk düş önüme Sen beni ta o köye kadar götüreceksin"
Hoca bu emri yerine getirmezse başına neler geleceğini düşünerek sipahinin önüne düşmüş ve hayli uzakta bulunan köye kadar götürmüş. Fakat vakitte bir hayli geç olduğu için artık ormana gidememiş, doğruca evine gelmiş. Kapıyı çalınca karısı içerden seslenmiş :
"Kim o ?"
Hoca da suçlu suçlu karşılık vermiş :
"İnşallah benim hatun, aç kapıyı"

Nasrettin Hoca Fıkraları, alev beste paylaştı

Diğer Sayfalar: İlk Sayfa ... 9 10 11 12 [13]14 15 16 17 ... Son Sayfa

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

FIKRANIZI EKLEYİN