FIKRALARIMIZ.COM

Komik Fıkraları Okuyun

Nasrettin Hoca Fıkraları

ANA SAYFA > - Nasrettin Hoca Fıkraları

Kürsüdeki İmam Fıkrası

Hoca Nasrettin bir Ramazan günü, namaz vaktinden epeyce önce, vaaz dinlemek üzere mahalle mescidine gitmiş. Kürsünün yakınına bir yere oturup, cemaatle birlikte vaaz edecek hocayı beklemeye başlamış. Bir süre sonra mescidin imamı gelmiş ve çıkmış kürsüye. Uzunca bir süre düşünüp etrafına sıkıntılı sıkıntılı baktıktan sonra:

-"Ey cemaat" demiş, "Benim size söylemekten aciz bir adam olmadığımı biliyorsunuz. Fakat bugün aklıma bir şey gelmiyor, konuşacak bir şey bulamıyorum."

Kürsünün hemen yakınında bulunan Nasrettin Hoca, ayağa kalkmış ve yetiştirmiş cevabı:

- Aklına bir şey gelmiyorsa, kürsüden inmek de mi gelmiyor be mübarek adam?

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Allah Taksimi Mi? Kul Taksimi Mi? Fıkrası

Çocuklar, mahallede birbirlerine girmişler. Kavga dövüş, kıyamet!... Ele geçirdikleri bir kucak cevizi bir türlü doğru dürüst bölüştüremiyorlarmış. Kavganın kızıştığı bir sırada Hoca da oradan geçiyormuş. Çocuklar koşarak ona başvurmuşlar:

- Hoca Efendi, ne olur, şunları bize güzelce bölüştürüver!

Çocuklar bir kenara çekilmişler. Hoca geçmiş cevizlerin başına:

- Çocuklar demiş, Allah taksimi mi istersiniz, yoksa kul taksimi mi?

Çocukların hepsi birden:

- Allah taksimi, Allah taksimi!

Diye bağırmışlar. Bunun üzerine Hoca bir avuç ceviz alıp bir çocuğa vermiş. Arkasından iki cevizi bir başkasına, birkaç avucu ötekine, beş altı taneyi berikine... Bazı çocuklara da hiç vermemiş. Çocuklar Hoca'ya itiraza başlamışlar.

- Bu nasıl taksim Hoca Efendi, haksızlık ettin! Demişler. Hoca da:

- Çocuklar demiş, siz benden Allah taksimi istemediniz mi?... Allah taksimi böyledir. O, dilediğine az, dilediğine çok verir, hiç vermediği de olur, herkes kısmetine boyun eğer!..

Nasrettin Hoca Fıkraları, dersimiz.com paylaştı

Lütfun Da Hoş, Kahrın Da Fıkrası

Günün birinde uzun bir yolculuktan dönen Hoca, güneş altında koşmaktan yorulur ve dua etmeye başlar.

- "Aman Allah'ım çok yoruldum, daha fazla yürüyemiyorum. Lütfen bana bir eşek gönder."

Kısa bir zaman sonra Hoca yanında eşek de taşıyan bir atlı genç görür. Buna çok sevinir.
Atlı yaklaşınca Hocayı görür ve ona şöyle der:

- "Sen tembel adam! Niçin burada oturuyorsun? Bak benim eşek yolculuktan ve sıcaktan bitkinleşti. Buraya gel ve onu bir sonraki şehre kadar taşı!"

Önce Hoca itiraz etmek ister, fakat genç adamın kendisini tehdit etmesinden korkar ve Hoca eşeği bir sonraki şehre kadar taşımaya razı olur. Yorucu birkaç saatten sonra şehre varırlar.

Genç adam Hocayı dışarıda bırakarak hana girer. Bunu gören Hoca yorgunluktan yere yığılır ve şöyle dua eder:

- "Oh, aman Allah'ım, artık çok şey öğrendim. Bundan sonra dualarımda dikkatli olacağım."

Nasrettin Hoca Fıkraları, kepsutlu paylaştı

Adamına Göre Fıkrası

Hoca arkadaşıyla birlikte yolda yürürken yanına yanaşan iyi giyimli bir dilenci Hoca'dan sadaka ister. Hoca:

- "Alacağın parayla ne yapacaksın?" diye sorunca dilenci:

- "Kendime yeni bir elbise ve ayakkabı alacağım, sonra arkadaşlarıma yemek ısmarlayıp akşama da kahvehaneye gideceğim." der. Hoca cebinden bir altın çıkarıp verir, biraz yürüdükten sonra üstü başı eski bir dilenci daha yanaşır ve para ister. İsteme sebebi olarak da yemek için peynir ve ekmek alacağını söyler. Bu defa Hoca yeni bir elbise, ayakkabı, arkadaşlarıyla beraber yemek yeme ve sonrada kahvehaneye gidip gitmeyeceğini sordu. Dilenci:

- Ben dindar birisiyim, vaktimin çoğunu ibadetle geçiririm, sorduğunu şeyler için istemediğini söyler. Hoca elini kesesine atıp bir kuruş verir. Durumu merak eden arkadaşına da:

- İlk dilencinin masraflı alışkanlıkları var rahat bir hayat istiyor, diğeri ise nefsinin isteklerini kırarak yaşayan sade bir insan." şeklinde izah eder.

Nasrettin Hoca Fıkraları, dersimiz.com paylaştı

Fincancının Katırları Fıkrası

Hoca bir gece mezarlıktan geçerken aniden ayağı kayar ve eski bir mezarın içine düşer. O anda aklına geceyi orada bir ölü gibi geçirerek yazıcı melekleri görme fikri gelir. Hemen yatar ve beklemeye başlar. Bir süre sonra mezarlığa yaklaşmakta olan fincancı kervanından yükselen katırların çan sesleri, katırcıların konuşmaları, homurtular derken iyice yaklaşan seslerden korkan Hoca kıyamet vakti geldi sanarak dışarıda ne olduğunu görmek için mezardan dışarı çıkınca bir anda yarı çıplak Hocayı gören katırlar ürker. Hortlak görmüş gibi her biri bir tarafa kaçışan katırlar bütün yükleri yerlere yuvarlar, fincanları zayi ederler. Bunun üzerine sinirlenen fincancılar koşup Hocayı yakalarlar:

- Be adam gecenin bir vakti ne yapıyorsun burada? derler. Hoca korkudan kekeleyerek

- Be be ben öbür dünyadan geldim. Bir bakayım burada işler nasıl gidiyor. Deyince adamlar Hocayı bir güzel pataklarlar. Bin perişan eve dönen Hocayı telaşlı karısı karşılar:

- Ee anlat bakalım ne bu halin? Öbür dünya nasıl? Ne var?...Hoca biraz vakurlu biraz üzgün:

- Hiç bir şey. Ta ki fincancı katırlarını ürkütene kadar.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Bana Görünme De Fıkrası

Aile büyükleri Nasrettin Hocayı hiç görmediği bir çirkin hanımla evlendirmişler. Evlendiklerinden ertesi günü hoca çarşıya çıkarken kadıncağız:

- Efendi demiş akrabalarından kimlere görüneyim kimlere görünmeyeyim?

Hoca da,

- "Bana görünme de kime görünürsen görün" demiş

Nasrettin Hoca Fıkraları, Ömer Mete paylaştı

Benden Yana Mısın? Ayıdan Yana Mı? Fıkrası

Nasrettin Hoca bir gün yolda yürürken yanına bir adam yaklaşıyor ve şöyle diyor;

- Hocam, şimdi bir ayı gelse ne yaparsın? Nasrettin Hoca hemen yerden iki taş alıyor ve bunlarla kendimi savunurum, diyor. Adam tekrar soruyor;

- Diyelim ki taş yok o zaman ne yapacaksın? Hoca bu sefer;

- Kaçarım, diyor. Adam da;

- Ayı senden hızlı koşar ve seni yakalar, o zaman ne yapacaksın? Hoca;

- Ağaca çıkarım, diyor. Adam tekrar;

- Ayı da ağaca çıkar, o zaman ne yapacaksın? Hoca artık dayanamaz ve şöyle der;

- Bre hain, bre hain sen benden yana mısın yoksa ayıdan yana mısın?

Nasrettin Hoca Fıkraları, kepsutlu paylaştı

Tavuklar Arasında Bir Horoz Fıkrası

Nasrettin Hocanın ahbapları toplanıp, Hocaya bir oyun oynamaya karar vermişler. Her şeyi önceden hazırladıkları gibi yapmak için de anlaşmışlar.

Bu sırada Hoca olacaklardan habersiz bir şekilde dostlarını görünce sevinmiş; "Çok şükür, sohbet edecek birkaç dost var" deyip tespihini sallaya sallaya yanlarına gitmiş.

Dostları, "Hoca Efendi, Hoca Efendi, temizlik imandan gelir derler. Biz hamama gidiyoruz, sen de gelir misin?" dediklerinde Hoca, "Tabii gelirim, hemen gidelim" deyip onlara katılmış.

Hamamın önüne gelmişler: "İşte, bu civarın en güzel hamamı... Ne dersiniz Hoca Efendi, girelim mi?" diye sormuşlar. Hoca da "Hay hay!" deyip kabul etmiş.

Hamamda güzel güzel yıkandıktan sonra, havadan sudan konuşurlarken biri, "Bir teklifim var. Hepimiz yumurtlayalım. Kim yumurtlayamazsa hamam paralarını o ödesin" demiş.

Biraz sonra hepsi, "Gıt gıt gıdaaak... Gıt gıt gıdaaak..." diye gıdaklamaya başlamışlar. Sonra da daha önce sakladıkları yumurtaları birer birer çıkarıp ortaya koymuşlar. Hoca bir oyuna geldiğini hemen anlamış.

İçinden "şimdi gösteririm ben size" diyerek "Kukurikuuuuuu, kukurikuuu!" diye ötmeye başlamış. Dostları hayretler içinde, "Hoca Efendi, aklını mı oynattın. Neden durmadan ötüp duruyorsun?.." diye sormuşlar. Hoca da:
- "Be yumurtacılar, bu kadar tavuğa bir de horoz lazım değil mi?" diye cevap vermiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Yağmur paylaştı

Ayın Değeri Fıkrası

Nasreddin Hoca bir gün pazarda dolaşırken Adamın Biri yanına yaklaşıp:

- "Hoca efendi bu gün ay kaça geldi?" demiş.

Hoca da adama:

- "Valla bilmiyorum. Bugünlerde hiç ay alıp satmadım."

Nasrettin Hoca Fıkraları, sudenur paylaştı

Eşeğin Sözü Fıkrası

Adamın biri Nasrettin Hocadan eşeğini ister fakat evde olmadığını söylediği sırada ahırdan anırma sesini duyunca:
- Aşk olsun Hocam bunca yıllık komşuyuz. Bak işte sesi geliyor. Hoca hemen cevabı yapıştırır:
- Ne yani şimdi kırk yıllık komşuna değil de kılkuyruk eşeğin sözüne mi inanıyorsun? Der. Komşu ısrar edince eşeğe fikrini sorup gelir ve:
- Razı olmadığını ve iyilik etme eloğluna, kemlik bulursun, dediğini bildirir.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Adam Yapmak Fıkrası

Nasreddin Hoca bir gün doğramacı dükkanından geçerken ustanın saklı bir şey inşa ettiğini görür.
- "Be adam, sen ne marifetli bir adammışsın" der. Usta:
- "Öyledir, ben adamdan adam bile yaparım" diye cevap verir. Aradan bir zaman geçer Hoca:
- "Geçen gün bana adamdan adam yaparım demiştin, takımını al da gidelim" diye ısrar eder. Doğramacı keser, testere, burgu alıp gelir. Görür ki adam parça parça olmuş.
- "Bundan adam olmaz" deyince, Hoca da:
- "Nasıl olur ise olsun, bir dolap oğlan çıkmaz mı, yapıver gitsin"

Nasrettin Hoca Fıkraları, musti paylaştı

Bu Keçi Mi Yoksa Fil Miydi? Fıkrası

Nasrettin Hocanın pek güzel, haşarı bir kuzusu varmış. Komşusu, ikide birde "Hoca" dermiş, "ne olur, şu kuzuyu kes de bize bir ziyafet çek" Hoca "o benim eğlencem" der, ama bir türlü dediğini yapmazmış. Adam, Hoca'ya muziplik olsun diye bir gün kuzuyu keser. Hocayı da davet edip bir ziyafet çeker, sonradan da işi anlatır. Hoca, bu duruma çok üzülür. Komşusunun bir tiftik keçisi varmış. O da onu tutup keser ve afiyetle yer. Komşusu, keçisinin kaybolduğuna yanar yakılır, her mecliste, "tüyü şöyle uzundu, boyu böyle güzeldi" diye devamlı keçisinden bahsetmeye başlar. Bir yıl geçer, her sohbette keçi bahsi bir türlü tükenmez. Nihayet bir gün her şeyden bezmiş olan Hoca, dayanamaz ve oğluna şöyle der:

- Deli gönül diyor ki, çıkar şu keçinin postunu ortaya da keçi miydi, fil miydi, görsün herkes!

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikralarimiz.com paylaştı

Diğer Sayfalar: İlk Sayfa ... 6 7 8 9 [10]11 12 13 14 ... Son Sayfa

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

FIKRANIZI EKLEYİN